Geçen yılki toplantıya da katılmıştım. Bu yılki forum, dünyanın dört bir tarafından 300’ün üzerinde gazeteciyi bir araya getirdi. Buna ek olarak siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, düşünce kuruluşları, aktivistler gibi kesimlerden de geniş bir katılımla son derece renkli ve zengin bir tartışma ortamı ortaya çıktı. Sonuçta 2017 yılında dünyada medyayı konu alan, medyayı ilgilendiren her şey tartışıldı, büyüteç altına yatırıldı.
SEDAT ERGİN, DW TÜRKÇE'NİN SORULARINI YANITLADI: 3 SORU 3 CEVAP
Buna benzer uluslararası medya forumlarına, özellikle Dünya Gazeteler Birliği’nin (WAN) toplantılarına daha önceki yıllarda katılmıştım. Geçmişteki toplantılarla, son forum arasında gördüğüm önemli bir farka dikkat çekmek istiyorum bugünkü yazımda.
SOSYAL MEDYA ÖNCE BİR DEVRİMDİ
Bundan 10-12 yıl önce düzenlenen bu tür toplantılarda gündemi belirleyen ana konular, teknolojideki yeniliklerin haberleşmeye, gazeteciliğe, iletişim mecralarına getirdiği yenilikler olurdu. Herkes, bu yeniliklerin klasik gazeteciliği, basılı gazeteleri nasıl etkileyeceğine odaklanırdı.
Gerçekten de cep telefonlarının önce fotoğraf, daha sonra video çekme yeteneklerini kazanması yepyeni ufuklar açmış, geleneksel gazeteciliğin sınırlarını zorlamaya başlamıştı. Cebinde akıllı bir telefon bulunan, bununla fotoğraf ya da video görüntüsü çekebilen, bu içerikleri başkalarıyla paylaşabilen herkes artık potansiyel bir gazeteciydi. Böylelikle “vatandaş gazeteciliği” kavramı hayatımıza girmiş oldu.