EĞER misyonerlerin dünyasını yakından tanımak, bulundukları ülkelerde nasıl çalıştıklarını, insanları kendi cemaatlerine çekebilmek için ne gibi stratejiler izlediklerini öğrenmek istiyorsanız, Evanjelik rahip Andrew Brunson hakkında hazırlanan iddianame size eşsiz bir okuma fırsatı sunuyor.
Tabii, bu kişinin tutukluluğu Türk-ABD ilişkilerinde yaşanmakta olan ağır krizin kilitlendiği en yakıcı soruna dönüşürse, kendisinin bir misyoner olarak yürüttüğü mesai ve bunun Türk güvenlik birimleri ve savcılar nasıl tarafından nasıl değerlendirildiği daha da önemli hale geliyor.
HASADA HAZIRLIK ZAMANI
Bize bu okuma fırsatını sağlayan bilgileri, rahip Brunson gözaltına alındığında yanında götürdüğü cep telefonu ve SIM karttan çıkan ve iddianamede delil olarak yer verilen yazışmalar, mesajlar ve kaydedilmiş muhtelif notların içeriğinde buluyoruz. Bunların bir kısmı Brunson’a ait, bir kısmı ise başkaları tarafından kendisine gönderilen mesajlar.
Bu içeriklerde öncelikle Türkiye’nin tarihi, bulunduğu coğrafya ve İslam dünyasındaki ağırlığıyla Evanjelistlerin gözünde özel bir yer tuttuğunu anlıyoruz.
Bu mesajlarda en sık karşılaştığımız kavramlardan biri “hasat”. Bu kavramın dinsel bir anlam yüklenerek, Hıristiyanlık inancının yeşermesi, güçlenmesi, insanların kiliseye kazanılması anlamlarında kullanıldığını anlıyoruz. Örneğin, bir notta “Görevim: Hasada hazırlan-2009. Bunu nasıl yaptık: İnsani yardımı sürdürmeye başlayarak. Din dönüştürmesinde yöntem: Bildirme ve gösterme” yazılı.
KÜRTLER İKİ DİLLİ TERCÜMAN MİLLET