Bundan 70 yıl önceydi. 12 Aralık 1950 günü Ulus gazetesinin Ankara’da Rüzgârlı Sokak’ın hemen girişindeki iki katlı binasında masasında oturan yazıişleri müdürü Münir Berk, karşısındaki gencin gazeteci olma ısrarı karşısında bu kez kendisine bir şans tanımaya karar verdi. Önündeki telefondan istihbarat şefi İlhan Paniç’i aradı ve “Size Altan Öymen Bey’i gönderiyorum. Genç bir arkadaşımız. Stajyer olarak başlayacak” dedi.
"Altan Öymen Bey”, henüz 18 yaşında bir gençti. Mekteb-i Mülkiye’ye yeni kaydolmuştu. Ancak aklına gazeteci olmayı koymuştu. Defalarca Münir Bey’in odasından içeri girip bu talebini açtığında her seferinde kendisinden “Şu an müsait değil” şeklinde yanıtlar alıyor, bu yanıtları “Daha sonra olabilir” diye yorumlayıp, bir süre sonra yeniden kapısında beliriyordu.