Türkiye, yaklaşık on gündür değerli meslektaşımız Timur Soykan’ın Birgün’de yayımlanan haberiyle kamuoyuna yansıyan, altı yaşındaki bir kız çocuğunun imam nikâhıyla evlendirilmesi hadisesinin şokunu yaşıyor.
Bu evliliğe rızasını bildiren babanın ülkenin önde gelen tarikatlarından İsmailağa Cemaati ile bağlantılı Hiranur Vakfı’nın başkanı olması, hadiseyi her bakımdan sarsıcı kılıyor.
Tek bir dosya, 2022 yılı Türkiye’sinde din adına yapılabilecek istismarın gidebileceği uçlardan ülkede yargının işleyişine, ayrıca tarikat bağlantılı iddialar karşısında sistemin son aşamaya kadar hareketsiz kalabilmesine ilişkin görüntülerin iç içe geçtiği vahim bir tabloyu bütün çarpıcılığıyla önümüze koyuyor.
Bu tabloda gördüklerimiz hiçbir yorum gerektirmiyor. Gerçekler herkesin görebileceği bir yalınlık ve berraklık içinde bütün yakıcılığıyla bize bakıyor.
Olayın ana anlatısında bir ailenin altı yaşındaki kızlarını yetişkin bir insanla dini nikâhla evlendirebilmesi, üstelik onun “kocası” ile baş başa zaman geçirmesine ve o yaşta çocuğun ne olduğunu bile anlayamadığı cinsel ilişkiye maruz kalmasına göz yummuş olmasının vicdanları yaralayan öyküsü var.