16 Nisan anayasa referandumunun en çok dikkat çeken sonuçlarından biri AK Parti-MHP ittifakının İstanbul’da ‘hayır’ oyuyla karşılaşmasıydı.
Refah Partisi-AKP çizgisinin Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir
Belediye Başkanı seçildiği 1994 yerel seçiminden bu yana
İstanbul’daki hiçbir seçim ve referandumu kaybetmediği
düşünüldüğünde, alınan sonuç 23 yıl sonra bir “ilk” olma özelliği
taşıyor.
İstanbul’da 4 milyon 728 bin seçmen ‘hayır’ oyu kullanırken, ‘evet’
oyu kullananların sayısı 4 milyon 479’da kaldı. Arada tam 249
binlik bir fark var.
AKP-MHP EKSENİNDE CİDDİ ERİME
1 Kasım 2015 seçimleri baz alınırsa, AK Parti+MHP ittifakının
İstanbul’da 5 milyon 311 binlik bir oy potansiyeli olduğu
varsayılabilir. CHP ile HDP ‘hayır’ cephesi olarak alındığında
ancak 3 milyon 727 binlik bir potansiyel ağırlık
oluşturabiliyor.
Buna karşılık referandumda ‘hayır’ oylarının 4.7 milyona çıktığı
dikkate alındığında, HDP-CHP ekseninin zaten var olan oy
potansiyeline tam 1 milyon oy eklendiği görülüyor. Bu önemli artış
nereden kaynaklanıyor?
Öncelikle 211 bin dolayında yeni seçmenin denkleme girdiğini not
edelim. Ayrıca, düşük oy oranına sahip diğer partilerin önemli bir
bölümünü de ‘hayır’ oylarına ekleyelim. Bu faktörlerin dışında AK
Parti+MHP ittifakının 1 Kasım’daki toplamında çok önemli miktarda
bir erimenin meydana geldiğini görüyoruz. ‘Evet’ oylarının yaklaşık
4.4 milyonda kaldığı hatırlandığında, AK Parti+MHP ittifakı 5.3
milyonluk potansiyelinin 830 bin kadar altına iniyor 16
Nisan’da.
Burada ilginç bir durum var. Bu sayı MHP’nin 1 Kasım’da 790 bin
dolayındaki oyunun 40 bin kadar üzerindedir. Bu sayısal yakınlıktan
yola çıkarak kaybın kategorik bir şekilde MHP seçmeninin ‘hayır’a
dönmesinden kaynaklandığını ileri sürecek değiliz. Çünkü AK
Parti’den de belli bir kaymanın olduğu aşikâr. Ancak MHP’den
kaynaklanan kopmanın sayısal olarak AK Parti’ye kıyasla çok daha
fazla olduğunu düşünmemize yol açan pek çok veri var. Sahadan gelen
bilgiler de bu varsayımı destekliyor.