Turgut Özal’ın başbakan olduktan sonra enerji alanında attığı en hayati adımlardan biri, 1984 yılında Sovyetler Birliği ile bu ülkeden doğalgaz ithalatını başlatan 25 yıllık bir anlaşma yapmasıydı.
Böylelikle, Sovyetler Birliği’nin Ukrayna üzerinden Avrupa sistemine sevk ettiği doğalgaz, Romanya ve Bulgaristan’daki boru hatları üzerinden Türkiye sınırına getirilecek ve buradan itibaren inşa edilecek bir boru hattıyla Türk pazarına ulaşacaktı.
Bu hattan doğalgaz alımı 1987 yılında başladı. Sovyet doğalgazı,
kademeli olarak inşa edilen 845 kilometre uzunluğunda bir hatla
Hamitabat, Ambarlı, İstanbul, İzmit, Bursa, Eskişehir güzergâhını
izleyerek 1988 yılında Ankara’ya ulaştı. Bu hattın kapasitesi 14
milyar metreküp.
Hattın devreye girmesinden 10 yıl sonra ikinci hat gündeme geldi. 1997 yılında üçlü koalisyon hükümetinin başbakanı olan Mesut Yılmaz, o dönemde büyük tartışmalara yol açan bir hamleyle Rusya ile ‘Mavi Akım’ (Blue Stream) anlaşmasını yaptı. Buna göre Rus doğalgazı bu kez boru hattıyla Karadeniz’den geçirilip Samsun’a getirilecekti.
Kıyamet koptu. ABD cephesinden bu projeye şiddetli itirazlar yükseldi. Karadeniz’in özellikleri dikkate alındığında projenin uygulanabilir olmadığı bile iddia edildi. Gelgelelim “hayalci” bulunan proje gerçek oldu. Mesut Yılmaz’ın başlattığı bu projeyi tamamlayıp törenle vanayı açmak, 2005 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a kısmet oldu.
‘Mavi Akım’, Samsun’dan başlayarak Çorum, Kırıkkale üzerinden 501 kilometre kat edip Ankara’ya ulaşıyor ve burada ana hat ile buluşuyor. Bu hattın yıllık kapasitesi 16 milyar metreküp.