YENİ Şafak gazetesinin geçen cumartesi günü “İşte O Binbaşının İfadesi” başlığıyla yayımlanan manşet haberi son günlerin önemli gazetecilik olaylarından biriydi. Osman Ozgan’ın imzasını taşıyan haber, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimiyle ilgili kamuoyunda zihinleri meşgul etmekte olan bazı soruları yeniden tartışmaya açıyor, MİT’in bu girişimi nasıl öğrendiği ve bunun üzerine nasıl bir hareket tarzı izlediğiyle ilgili bazı çarpıcı yeni bilgileri de ilk kez gün ışığına çıkartıyor.
Bu haberin en önemli yönü, darbe hazırlığını 15 Temmuz 2016 tarihinde bizzat MİT’in Yenimahallede’deki merkezine giderek ihbar eden Binbaşı O.K.’nın yaklaşık bir ay sonra 11 Ağustos tarihinde Ankara’da Cumhuriyet Savcılığı’na bu hadiseyle ilgili ifade verdiğinin ortaya çıkmış olması.
Adı O.K. olarak geçen ve ortaokuldan itibaren Gülen cemaati ile irtibatlı olduğunu itiraf eden binbaşının savcılık ifadesinin bugüne dek 15 Temmuz girişimi hakkında hazırlanmış hiçbir iddianamede kullanılmamış olması, meselenin düşündürücü yönlerinden birini oluşturuyor.
İhbarcı binbaşı, 15 Temmuz’dan sonra OHAL çerçevesinde çıkartılan ilk kanun hükmünde kararnamelerden biriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılmış, ancak bir süre sonra göreve iade edilmiş ve onun ardından MİT’te göreve başlatılmıştı. Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesini hazırlayan Savcı Alpaslan Karabay’ın Binbaşı O.K.’nın ifadesini almak için MİT’e yazı yazdığı, ancak bu yazıya yanıt verilmediğini 17 Mayıs tarihinde Cumhuriyet gazetesinde Alican Uludağ’ın haberinden okumuştuk.