GEÇEN yıl 16 Nisan’da yapılan anayasa referandumundan sonra ortaya çıkan tartışmalı durumun temelinde mühürsüz oy pusulalarının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından –yasanın yasaklayıcı hükmüne rağmen- geçerli kabul edilmesinin yol açtığı sorular ve itirazlar yatıyordu.
Nitekim Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) referanduma gönderdiği gözlemci heyetinin hazırladığı raporda, YSK’nın bu tasarrufu açık bir eleştiriye konu olmuştu.
AGİT’in 22 Haziran 2017 tarihli 26 sayfalık resmi raporunda “Bu kararlar sahtekârlığa karşı önemli bir korumayı zayıflatmış ve bu tür oy pusulalarının geçersiz kabul edilmesi gerektiğini açıkça söyleyen kanun hükmüne de ters düşmüştür” deniliyor. Raporda ayrıca, “Referanduma ilişkin usuller, özellikle de oy sayımı ile ilgili usuller referandum günü değiştirilmemelidir” şeklinde bir öneriye de yer veriliyor.
*
AGİT raporundan bugüne gelelim. TBMM’de hafta başında kabul edilen seçim yasası değişiklikleri içinde yapılan bir ekleme, AGİT’in de eleştirisine neden olan mühürsüz oy pusulaları konusunda dikkat çekici bir düzenleme getiriyor.
Bu düzenleme ilk bakışta, 298 sayılı ‘Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un ‘Geçerli olmayan oy pusulaları’ başlığını taşıyan 101’inci maddesinde yapılan kısa bir eklemeden ibaret gibi görünüyor.
101’inci maddenin ilginç bir yapısı var. Maddenin birinci fıkrası, hangi oy pusulalarının “geçersiz sayılacağını” düzenliyor ve üçüncü maddesinde “Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları”nı bu grupta sıralıyor. Yani AGİT raporunda da hatırlatılan yasak korunmuş oluyor.