DENİZ Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun Türkiye’nin herhangi bir ülkenin, aynı zamanda NATO ve ABD’nin de Karadeniz’e girmesini istemediği yolundaki açıklamasını, son zamanlarda Ankara cephesinde Karadeniz’in güvenliği konusunda yapılmış olan en kuvvetli beyan olarak görmemiz gerekiyor.
Daha sonra projektörleri NATO’ya çeviriyor:
“Bildiğiniz gibi, NATO Karadeniz’de bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak Karadeniz’de bu tedbirleri biz alacağımızı ifade edip, NATO’yu veya Amerika’yı Karadeniz’de istemediğimizi beyan ediyoruz.”
Açıklamalarının en çok dikkat çeken bölümlerinden biri de şu ifadelerde karşımıza çıkıyor:
“Amacımız şu: Montrö’ye uyulsun... Karadeniz’de biz bütün güvenliği sağladık. Biz Türkiye olarak Karadeniz’de bütün güvenliği sağlarız. Karadeniz’i bir Ortadoğu’ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz’e herhangi bir ülkenin veya NATO’nun girmesini istemiyoruz...”
RUSYA İŞGALİNİN DAYATTIĞI ÖNCELİK
Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın bu sözlerinin NATO karagâhında, aynı zamanda Atlantik ötesinde ABD yönetiminde, özellikle de ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) kaşların kalkmasına yol açtığını tahmin etmek hiç de güç değildir.
Böyle olmakla birlikte, Oramiral Tatlıoğlu’nun bu açıklaması Türkiye’nin Karadeniz’e dönük resmi politikası açısından aslında yeni bir pozisyonu yansıtmıyor. Daha önce kayda geçirilmiş olan görüşlerin belki biraz daha kuvvetli ifadelerle formüle edilmiş bir versiyonu olarak görülebilir.
Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’yı işgalinin başlamasıyla birlikte Türkiye’nin en önemli önceliklerinden biri, savaşın Karadeniz’i de içine alacak şekilde yayılmasını önlemeye çalışmak oldu.