GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in Genelkurmay ana karargâh davası çerçevesinde düzenlenen özel celsede verdikleri ifadeleri okuduğumuzda, önemli ölçüde daha önceki savcılık ifadelerini tekrarladıklarını görüyoruz.
Orgeneral Akar’ın ifadesinde daha önce kendisine sorulmamış olan, dolayısıyla altı çizilmesi gereken bir-iki konu söz konusu. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Akar’a toplam dokuz soru yöneltmiş. Bunlardan dördünde Orgeneral Akar, doğrudan savcılık ifadesiyle TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’na gönderdiği yanıtlara atıf yaparak, ekleyeceği yeni bir şey olmadığını söylemiş.
Buna karşılık daha önce gündeme gelmemiş olan konularda beş soru gelmiş mahkeme heyetinden. Bunlardan birincisi, 15 Temmuz’da Akar’ın özel kalem müdürlüğü görevine atanma sürecinde olan darbe sanığı Yarbay Hakan Öcal ve Özel Kalem’de Yurtdışı Proje Subayı Kurmay Binbaşı Ahmet Yıldız’ın ifadeleriyle ilgili.
Hâkim, Yarbay Öcal’ın Orgeneral Akar’ın kendisine 2016 Haziran ayında Nusaybin’deki bir brifingde, “Ramazan ağustos ayında ayrılıyor, seni Genelkurmay Özel Kalem Müdürlüğü’ne atıyorum” dediği şeklindeki ifadesini hatırlatmıştır. Hâkim, aynı zamanda Binbaşı Yıldız’ın da bu göreve atanmasını ismen Hulusi Akar’ın istediği yolundaki ifadeyi de sormuştur.
Celseyle ilgili tutanağa göre, Orgeneral Akar, hâkimin bu iki sorusu karşısında “TSK’daki atama esas ve usulleri dikkate alındığında böyle bir uygulama mümkün değildir” yanıtını vermiştir. Akar, bu yanıtıyla maiyetinde subayların ifadelerini kabul etmemekte, aynı zamanda TSK’daki usuller dikkate alındığında, bu tür tasarrufların mümkün olamayacağını söylemektedir.
*
Mahkeme heyetinin bunu tamamlayan bir diğer sorusu da dikkat çekicidir. Soru, “Genelkurmay Başkanı’nın yanında görev yapanlar FETÖ’cü çıktı” iddiasıdır.