Dolayısıyla, bu tartışmanın somut ve objektif bilgiler üzerinden yürütülebilmesi, Türk kamuoyunun askeri, stratejik, diplomatik, teknolojik ve mali birçok boyutu olan bu karmaşık meseleyi sağlıklı bir şekilde anlayabilmesi ve değerlendirebilmesi açısından yaşamsal önem taşıyor.
Bu nedenle bugünkü yazımda toplam 40 yıllık diplomatlık kariyerinin büyük bir bölümünü NATO konularında uzmanlaşarak geçiren, merkezde bu dosyadan da sorumlu Dışişleri müsteşar yardımcılığına kadar yükseldikten sonra 2014-2018 yılları arasında Türkiye’nin NATO nezdinde daimi delegesi olarak görev yapan büyükelçi Fatih Ceylan’ın görüşlerini aktarmak istiyorum.