HALKI kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla yargılanmakta olan bir şahıs milletvekili seçilirse ne olur?
Yargıtay’da CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun başına gelenler kafanızı karıştırmasın. Türkiye’deki birinci derece mahkemeler, bu gibi durumlarda Anayasa’ya uygun bir şekilde ve yargıdaki yerleşmiş teamüller doğrultusunda hareket ederek, o milletvekili hakkında hemen dokunulmazlık mekanizmasını işletiyor.
Türkiye’de yargıda ortaya çıkan ikiliği gösterebilmek açısından sözünü ettiğimiz dosyayı isterseniz daha yakından inceleyelim.
*
Pir Sultan Abdal Derneği’nin eski başkanlarından Kemal Bülbül, 22 Ocak 2018 günü Ankara’da polis tarafından gözaltına alındı ve üç gün süreyle Ankara Emniyeti’nde alıkonuldu. Üçüncü günün sonunda yapılan sorgulamasında, kendisine yöneltilen sorulardan biri, Facebook hesabında Afrin harekâtı konusunda eleştirel bir paylaşımın yer almasıydı. Bülbül, bu paylaşımı kendisinin yapmadığını söyledi.
Bir diğer soru, yine Facebook hesabındaki bir paylaşımda “Yezid kavmi”nden söz edilmesiydi. Bu ifadeyle kimlerin kastedildiği kendisine soruldu. Bu paylaşımın da kendisine ait olmadığını söyledi Bülbül. Keza, evinde bulunan PKK’yı konu alan yasaklanmış bir kitap da bir diğer suçlamayı oluşturdu.
Çıkarıldığı mahkeme, kendisini adli kontrol şartıyla serbest bıraksa da geçen nisan ayında Kemal Bülbül hakkında Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefetten toplam sekiz yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Bülbül, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek ve aynı zamanda terör örgütü propagandası yapmakla suçlandı. Hazırlanan iddianamede, Bülbül’ün Facebook adresinde gazeteci Metin Göktepe, ‘Cumartesi Anneleri’nin pankartı ve Berkin Elvan’ın annesini gösteren üç fotoğrafın yer almasına da delil değerlendirme bölümünde yer veriliyor.