Arife günü Ramazanın son iftarı için Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezi’ndeydim. Milli İrade Platformunun organize ettiği bu iftarda Sıcak Yuva Başkanı olarak protokol bölümünde Sayın Cumhurbaşkanımızın çevresindeki bir masada idim. Dolayısıyla veciz konuşmasını dinlerken onu yakından izleme imkânım da oldu. Tabi Cumhurbaşkanımızı takip ederken aynı zamanda muhalif kalemlerce hakkında ileri sürülen iddiaları test etme fırsatı buldum.
Öncelikle şunu söylemeliyim: Sayın Cumhurbaşkanımız müthiş bir hitabet ustası. Olayları sıralaması, aktarışı, konuyu günlük olaylara getirişi ve vurgulamaları etkileyiciydi, yerli yerinde idi.
Sayın Cumhurbaşkanımız gerçekten duygu yüklü ve merhamet timsali bir lider. Ana muhalefet partisi lideri Sayın cumhurbaşkanımız için narsist (kendini aşırı seven, kendine adeta tapınan anlamında) derken kesinlikle hakikati çarpıtıyor, iftira atıyor. Çünkü o zor durumda olanlarla, mağdur ve mazlumlarla empati kuruyor, adeta onların yaşadıkları acıları benliğinde yaşıyor. Üstelik bunu gösteriş için değil samimiyetle yapıyor. Bu hasletler narsistlerde olmaz.
Son Suruç vahşetini anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı. Cana kıyan hainlerin PKK’lı olduğunu belirterek bu acımasız terör örgütünün siyasi uzantısı partinin başındaki kişiyi cezaevinde ziyaret edenlere ve serbest olmasını savunanlara çattı, bu sorumsuz siyasetçileri milletimize şikâyet etti haklı olarak.
Ülkemizin atlattığı badireleri (gezi olayları, hendek siyaseti, 15 Temmuz hain darbe girişimi, son döviz hadisesi gibi bitmek bilmeyen) ve milletimizin direnişini anlatırken yine duygulandı. Böylesine duygu yüklü ve milletimizin dertlerini sırtlamış devlet büyüğümüz o. Bize de elimizden geldiğince ona destek olmak düşer.