Bilinen bir örnektir; bir bardağın yarısı boş ise iyimser insan, “Çok şükür bardağın yarısı dolu” der. Kötümser biri ise “Bu bardağın yarısı niye boş?” diyerek boş kısma kafaya takar. Eşlerin herhangi bir durumu değerlendirmesi de böyledir, onu, ya sevgi ifadesi için bir fırsat sayarak olumlu hale sokar veya bir evlilik problemi haline getirerek çatışmaya zemin hazırlar.
Tanıdığım bir hanım kocasının unutkanlığından şikâyetçiydi. İş problemlerine fazlasıyla dalmış olan kocası onun doğum gününü bile hatırlayamadığından dertleniyordu. “Onu değiştirmek için, bu unutkanlığını başına kakarak zorlayabilirdim; ama onun daha kötü olacağından korktum” diyerek bana durumunu anlattı. “Bunun yerine azıcık bile düşünceli davrandığı anı bekledim. Onu övgüye boğarak yola sokabilirim diye düşündüm. Birkaç defa almasını rica ettiğim evin ufak bir ihtiyacını getirdiği akşam, sanki bir pırlanta almış gibi ona teşekkürler yağdırdım. Bana tuhaf baktı; ama memnun olduğunu gördüm. Bunu birkaç kere tekrarladım ve iltifat edilmekten hoşlandığı için yavaş yavaş beni ve benimle ilgili her şeyi...