Değerli dostumuz Av. Ali Cahit Polat, FETÖ hakkında görüşlerini yollamış. Önemine binaen aynen yayınlıyor, kendisine teşekkür ediyoruz:
“Jorge Luis BORGES “Alçaklığın Evrensel Tarihi” adlı eserinde alçak/zalim kurtarıcı Lazaro Morell’in hikâyesini anlatır. Kendisine tam inanmış adamları ile zenci köle ticareti yapan Morell, kasaba kasaba dolaşarak kiliselerde hararetli vaazlar verirdi. Kilisede gözyaşları içinde vaazlar verirken adamları içerideki dinleyenlerin atlarını çalarlardı. Kitab-ı Mukaddes’i hatmetmişti, verdiği vaazlara dinleyenler yürekten inanırdı. “...Lazaro Morell’i minberde gördüm” demişti bir gün “İnsanın gönlüne huzur veren sözlerini dinledim. Gözlerinde biriken yaşları gördüm. Tanrı’nın gözünde, zencileri çalıp satan günahkârın, katilin teki olduğunu bilmiyor değildim, ama gene de gözyaşlarımı tutamadım” diyordu dinleyenler.
Mehmed Niyazi Yemen Ah ! Yemen / tarihi romanında FOSFORLU İMAMI anlatır. Gündüz dışarı çıkmayan, gece karanlığında yüzüne fosfor sürerek şehirde dolaşan İngiliz ajanı yüzüne nur inmiş efsanesi ile halkı aldatır. Sonunda Osmanlı askerlerini arkadan hançerleyen adamları ile İngilizlerle işbirliği yaparlar.
Tarih tekerrür etmiş karşımıza Lazaro Morell ve fosforlu imam rolünde Fetullah Gülen çıkmıştı. 40 yıl süren hikâye 15 Temmuz 2016 darbe/işgal girişimi ile görevini yapmıştı.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü sonrası yapılacak hukuk mücadelesi önem arz etmektedir. FETÖ hakkında yapılacak yargılamalarda etkin, adil ve doğru yargılamanın temel şartının “SUÇ TEMELLİ” hareket edilmesi ve benzer davalarda yapılan hataların tekrarlanmaması gerekmektedir.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü yakın tarihimizde yaşanan diğer darbelerden derin farklılıklar göstermektedir. Klasik askeri darbelerde; askerî okullara muvazzaf subay olmak ve yükselebildiği kadar yüksek rütbeye çıkmak niyeti ve hedefiyle girilir. Hiyerarşik yapı içinde yüksek rütbeli komutanlar tarafından ülkenin yanlış yöneltildiği iddialarıyla iç/dış siyasi ve sosyal konjonktürden yararlanılarak cebir/şiddet veya tehdit kullanılarak yönetime el koyma hareketleridir. Bu meşum harekette ise daha ilk günden itibaren ileride darbe yapmak niyet ve maksadıyla belli bir plan dahilinde özel tertibatlarla darbeciler yetiştirilir ve zamanı geldiğinde bu görevi yerine getirmeleri istenir.