Son yıllarda İmam-ı Gazali Hazretlerine bilimin gelişmesini önlediği gibi saldırılar olmaktadır. Hâlbuki Gazali yalnız İslâm dünyasının değil, dünyanın ender yetiştirdiği büyük insanlardandır. Muhteşem zekâsı, çok üstün bir tahlil ve terkip kabiliyeti olup emsalsiz bir kritikçi olarak tanınırdı. Hüccetül-İslâm unvanını hak etmiş bir dâhiydi.
Tûs’tan Nişabur’a geçen Gazali, burada Nizamiye Medresesi baş müderrisi İmamu’l-Haremeyn el-Cüveynî’den akaid, kelâm, tefsir, hadis, cedel, mantık, felsefe, hendese ve matematik gibi yüksek ilimleri okuyarak icazet aldı.
Gazali bu ilimleri sadece öğrenmekle kalmadı, derinliklerine nüfuz ederek muarızlarıyla mücadele gücünü de elde etti. Devrinin en ileri nazariyatçısı durumuna gelen Gazali, hocasının sağlığında onun kürsüsüne çıkarak ders verdi ve kitaplar yazdı. Hocasının vefatı üzerine gerek ilmin ve gerekse ilim adamlarının koruyucusu olan büyük devlet adamı Nizamü’l-Mülk’le yakınlık kurdu ve onun nezdinde önemli bir mevki aldı.
Gazali, tahsil ettiği ilim dallarında derinlik...