Artık pek çok kimsenin rahatsızlandığında hemen internete girip hastalığını anlamaya çalıştıklarını, internette araştırma yapma dürtüsünün yaygınlaştığını müşahede ediyoruz.
Gerçekten Google ve benzeri arama motorları bu konularda bizlere neredeyse sınırsız bilgi vermektedir. Ama hangi bilginin faydalı hangisinin gereksiz olduğunu ayırt etmenin de zorluğunu herhalde söylemeye gerek yok. Kısacası internet, sağlık konusunda adeta dipsiz bir bilgi kuyusu gibidir.
Bazı hastalar doktora muayene için gittiklerinde, “İnternete girdim, benim şikâyetlerim falanca hastalığa uyuyor” diyebilmekte ve rahatsızlığını hekimle tartışabilmekteler. Hatta o kadar ileri gideni görüyoruz ki tedavi konusunda alternatifleri hekimiyle birlikte değerlendirmekteler. Kendilerine bir tedavi planı teklif edildiğinde, “İnternette baktım, o tedavi usulünün şöyle yan etki veya komplikasyonları olabilirmiş. Bir de şu tedavi öneriliyor, ne dersiniz?” gibi cevaplar verebilmektedirler. Veya interneti okuyarak hazırladığı soruları hekimine sorarak cevap arayabilmekteler.
Veyahut hekim olarak bir ilaç yazdığımızda hemen internete girip o ilâç hakkındaki yorumları, tabi ki daha çok olumsuz olanları okuyarak dudak bükebilmektedirler.
Aslında hastalarımızın böylesine bilgilenmesi bir açıdan hekim için değerli bir durumdur ve tedavi planı onların da olurunu alarak daha inandırıcı tarzda ve güvenli yapılabilir. Sağlıkları konusunda bilgili ve bilinçli olmak elbette iyi bir husustur. Hastalıkları konusunda hekimin vakit yetersizliğinden veremediği bilgileri ve tedaviye etkisi olacak pratik tavsiyeleri internette okuyarak faydalanabilirler.