Korona gibi mikrobik hastalıkların dünyada yaygınlaştığı, adeta ölüm rüzgârı estirdiği zamandayız. İşte bugünlerde mikrobu ilk keşfeden Pasteur’den söz etmek istiyorum. O inançlı bir bilim adamıydı.
Hayatı boyunca insanlığa hizmet tutkusu içinde oldu. Tıp biliminin öncüsüydü. “Âlemde hiçbir delil kalmasa bir mikrobun hayatı bana Allah’ı ispat etmeye yeter!” diyordu.
Fransız kimyacısı ve biyoloğudur. Genellikle tıp tarihinin en önemli kişisi olarak kabul edilir. Pasteur, bilime pek çok katkıda bulunmuşsa da, hastalıklarda mikrop fikrini savunması ve koruyucu aşı tekniğini geliştirmesiyle ünlüdür.
1822’de Doğu Fransa’nın Dole kasabasında doğdu. Paris’te kolej öğrencisiyken fen öğrenimi gördü. Öğrencilik günleri parlak değildi, hatta kimyadan orta alarak zorlukla sınıfı geçmişti. Ancak güçlükleri göğüslemede sergilediği direnç ve irade gücüyle dikkati çekiyor, coşkuyla başladığı okul öğreniminde kendisiyle birlikte kardeşlerinin de başarılı olması için uğraş veriyordu.