1- Arzuları sınırlayalım, daha az isteyelim: Tatminsiz olmak, devamlı istemek kişiyi mutsuz eder. Böyle insanların maaşına zam yapılsa bile, daha fazlasını istediklerinden mutluluğu yakalayamadıkları görülüyor. Diyelim bir eşyası eksik olup da buna sahip olsalar, bu kez listeye başka eşyaların eklendiği tespit edilmiş. Yani mutlu hayatı hep ertelemişler.
Bu yüzden elimizdekilerle mutlu olmak, halimize şükretmek mutluluğun da bir anahtarı konumundadır.
2- Dâhi değilsek üzülmeyelim: Süper zeki insanların mutlu olup olmadıklarını inceleyen kimi çalışmalar, mutlulukta genellikle zekânın etkisinin bulunmadığı sonucuna vardılar. Çünkü zekâ arttıkça beklentiler de büyümektedir ve bu beklentilerden daha azıyla tatmin olmamaktadırlar. Bu yüzden zekâyı IQ ile ölçmek yerine insanlarla iyi geçinmenin, aç ve muhtaçlara empati yapmanın esas alındığı duygusal zekâ daha önemlidir.
3- Genlerimizin değerini bilelim: Kişilikle mutluluk birbirleriyle bağlantı halindedir. Birçok araştırma dışa dönük kimselerin içe dönüklerden çok daha mutlu olduklarını göstermiştir. Bunun sebebi dışa dönük insanların, arkadaş edinme veya evlenme gibi mutluluk getirici şeyleri daha fazla yapmaları olabilir. Bir başka açıdan bakıldığındaysa, mutlu olmak dışa dönüklüğü getirebilir. Bazı araştırmalar, insanları mutlu etmenin onları sosyalleştirdiğini ortaya koymaktadır.
4- Dış görünüşümüzü başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçelim: Elbette kendimize bakmalı, fazla kilolarımızı vermeliyiz. Ancak kendimizi olduğumuz gibi kabul ederek sevmeliyiz. Kendini sevme yerine nefret eden kişi mutsuz olur. Nedense kadınlar çok şişman, erkeklerse çelimsiz olduklarını düşünüyorlar. Reklamlarda ince genç artistleri gören kadınlar kendi vücutlarına olumsuz bakıyorlar ve depresyona girmeye yatkın hale geliyorlar.