Milli Eğitim Bakanlığınca ibadet genelgesi kapsamında Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle yeni açılacak okullarda mescid zorunlu hale getirildi. Çok değil, birkaç sene önce tanınmış bir gazeteci bir lisenin bodrum katında ibadet eden iki üç gencin gizlice çekilen resimlerini fecaat havasıyla ulusal bir gazetede manşetten haber yapmıştı. Sanki ülkeyi batıran, utanç verici ağır bir rezalet işliyorlardı.
Çok şükür artık gençlerimiz namazlarını izbe bodrumlarda gizlice değil aydınlık ve ferah mescidlerde gönül rahatlığıyla kılacaklar. Aslında Anayasamızdaki din ve ibadet özgürlüğünün hayata geçirilmesi bu kararla sağlanmış oldu. Laiklik ve demokratik rejime uygun olan, müthiş doğru ve yerinde bu genelgeye imza atan Milli Eğitim Bakanlığımızı kutluyoruz.
Ancak her hayırlı faaliyete karşı olan sol ve Marksist kafalar karanlık gazetelerinde bu devrim niteliğindeki karara da karşı çıktılar. Onlardan beklenen buydu. Yalnız aleyhte bula bula konunun uzmanı olduğu iddiasında olan ve öğretmen olduğunu söyleyen, bu harika uygulamaya ‘pedagojik cinayet’ hezeyanını savuran bilgisiz ve önyargılı bir pedagogu konuşturmuşlar.
Okullarda mescid uygulaması hakkındaki rezalet açıklamasının neresini ele alayım bilemiyorum:
“Allah sevgisinden çok Allah korkusu yaratırmış.” Açılan mescidde namaz kılmak, Allah’a ibadet etmenin hazzını ve mutluluğunu duymak neden korkuya sebep olacak ki? Bu ifade yanlıştır, hezeyandır.
“Çocuk din olgusunu 13 yaşına kadar anlayamazmış.” Bu da doğru değildir. Aksine her şeyin üstünde olan sonsuz kudret sahibi Yaratana inanmak çocuğun sağlıklı kişilik gelişiminde yararlıdır. Şu da var, mescid zaten küçük çocuklar için değil ergenler ve gençlere yöneliktir.