Karşımda eşi ile beraber 35-40 yaşlarında evli ve 3 çocuklu bir bey oturuyor. Problemi sorulunca ağlamaklı oldu ve “Benim derdim internetten bahis sitelerine girmek” diye cevap verdi. Aslında dindar, hayatında kumar oynamayan biriymiş. Bir yıl kadar önce bir arkadaşının ‘hayatında heyecan olur, adrenalinin artar’ diye tavsiye etmesi üzerine başlamış. Sonra kendini durduramaz olmuş.
Söze eşi karıştı: “Kocam çok iyi insan. Namazında niyazında, çocuklarına ve ailesine düşkün biri idi. Ancak bu sanal kumara alışınca adeta kişiliği değişti, kurulmuş bir robot gibi oldu. Sinirli ve bahis oynamaktan başka bir şey düşünemez oldu. Yalan söylemeyen adam gayet rahat yalan söyler oldu. Çevresinden borçlar aldı. Mutlu bir aile iken şimdi perişan durumdayız.”
“Çok mu kazanıyorsunuz kumardan? Cazip gelen nedir?” diye hastamıza sorduğumda, “Ne gezer. Battık biz. Önce arabamı sattım, iddiaya yatırdım. Aileme iş yapacağım diye oyaladım. Çok üzüldüm. Kazanıp hiç olmazsa arabamı kurtarayım diye evimi satıp devam ettim. Maalesef o da gitti. Derken ailemin, annemin babamın yüzüne nasıl bakarım dedim ve...