Osmanlı padişahlarının 34’üncüsü olan Sultan II. Abdülhamit Han aklı, zekâsı ve ilmi fevkalade üstün bir zattı. Çok iyi niyetli, sağlam karakterli ve vefalıydı. Batılıların ve iç düşmanların asırlar boyunca devletimizi yok etmek için hazırladığı yıkıcı, sinsi planlarını sezip, önlerine aşılmaz bir set olarak dikildi. Hazırlayanları ve maşa olarak kullandıkları yerli işbirlikçilerini, sahte kahramanları işbaşından uzaklaştırdı.
Abdülhamit Han aynı zamanda ülkenin dört bir yanını muhteşem eserlerle donattı. Bunlar arasında hastaneler, eğitim kurumları, saat kuleleri, köprüler, tren yolları, mektep ve camiler gibi değişik sayısız eserler yer alıyordu.
Abdülhamit Han diğer yandan müthiş ve usta bir yöneticiydi. 33 yıllık sultanlığı sırasında bir karış bile toprağımızı düşmana kaptırmamıştı. Geniş imparatorluk sınırları içinde barış ve huzur hâkimdi. Dik duruyor, Osmanlı’nın şeref ve haysiyetini muhafaza ediyordu.
İşte bu muhteşem sultanı devirmek için bütün Osmanlı ve İslam düşmanları olağanüstü gayret içindeydiler.
Bunun için de aklen rahatsız olan V. Murad’ı tahta çıkarmayı hedefliyorlardı. Akli dengesi gayet yerinde olan Sultan Abdülaziz cünun-ı mutlak (yani akıl hastası) denilerek tahttan indirilerek yerine gerçekten akıl hastası olan V. Murad geçirilmişti. Ancak V. Murad’ın hastalığının belirtileri alevlenmiş, tahtta 93 gün kalabilmişti.