Ülkemizin tarihi boyunca karşılaştığı en ağır kriz FETÖ hadisesidir. FETÖ 40 yıldır orduda, medyada, emniyette, yargıda, üniversitelerde, dışişlerinde ve daha başka kritik kurum ve kuruluşlarda yabancı istihbaratların da desteği ve yönlendirmesiyle örgütlenmiş, ülkenin kılcal damarlarına kadar sızmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hassas insanlarımızın çaba ve gayretleri ile şimdi buralardan temizlenmeye çalışılmaktadır. Ancak bu temizlik 40 yıl sürse ancak ülkemiz rahatlayacak, yıkıcı etkisi silinebilecektir.
FETÖ’nün Türkiye’ye yaptığı tahribat o kadar ağırdır ki herhalde tepemize nükleer bomba atılsa bu kadar zararı olmazdı. Hangisini sayalım:
l En başta akıllı ve zeki bir nesli dejenere etmiş, yoldan çıkarmıştır. Onları ailelerinden ve ülke gerçeklerinden kopararak sürekli para isteyen, kurban derisi ve himmet toplayan, sınavları hile ile soru çalarak kazanan, düşünemeyen ve muhakemeden yoksun bir zavallı kuşak haline getirmiştir.
l Milletimiz doğru yoldaki cemaatlerden bile korkar, çekinir hale gelmiştir. Bir dostumuz üniversite öğrencileri için açtıkları yurtların rağbet görmediğini, ailelerin FETÖ’den ürktükleri için yurtlardan kaçındıklarını ifade etmiştir.
l Sinsi faaliyetlerini irtikâp, tehdit, şantajlar yapmak ile örgütünün gücünü artırmış, böyle metotlar sıradanlaşmıştır.
l FETÖ’cüler bir nesle takiye, yalan, iftira, ikiyüzlülük, insanları aldatma gibi kötü huylar aşılamıştır. Geçenlerde FETO’nun sağ kolu durumundaki ve aklı başında zannettiğim birini dinlerken, “Biz eğitimle uğraşırız, bizim darbeyle ilgimiz yok” şeklinde sözler söylediğini işittim. Bunların hepsi, baştan ayağa gayet rahat yalana başvurmaktadırlar.