Geçen cumartesi günü muhterem M. Şevket Eygi üstadı ahirete uğurladık. Hayatı boyunca milletimizin dünya ve ahiret mutluluğu için düşünen, projeler üreten, fikirlerini yazı ve konferanslarla açıklayan büyüğümüzdü.
Düşüncelerinden dolayı yıllarca sürgünlerde, hapislerde kaldı. Daha yakın zamana kadar hakkında soruşturmalar, mahkemeler sürüyordu. Ancak onun cenaze törenine on binlerce müminle birlikte başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları olmak üzere adeta devlet ve millet katıldı. Sanki devletin bir nevi kıymet bilmesi ve özür dilemesiydi bu.
Fatih Camii az rastlanır bir kalabalığı gördü. Ne kadar çok seveni varmış. Birkaç anormal tip dışında medyada hep güzel şeyler yazıldı, sevgi ile uğurlandı.
Şevket ağabey ile 45 yıldır tanışırdım. Daha 18 yaşındayken ziyaretine gitmiş, sürekli ara vermeden görüşmüştüm. Bir İstanbul beyefendisiydi. Oldukça nazik ve kibardı. Kendisine ayrıcalıklı davranılmasını istemezdi. Kimseyi kırmamaya azami dikkat ederdi. Herkesi muhatap alır, zerre kadar gururlu ve kibirli davranmazdı.
Kedilere ve hayvanlara düşkündü. Bir yere gittiğimizde sokak kedileri sanki onu hisseder, onun yanına korkmadan yanaşarak yiyecek ve sevgi isterlerdi. Bir defasında gözünde çapak olan bir kediye eczaneden ilaç alarak ve pansuman yaparak tedavi etmişti.