Medyadan takip ettiğimize göre; Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere Ak Parti’de küskünler veya gözden düşmüşler denilen bir takım isimler yeni bir parti kurmak için düğmeye basmışlar. Kuruluş tarihi olarak da 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin sonrasını bekliyorlarmış. Eğer Ak Parti bazı mahfillerin iddia ettiği gibi düşük rey oranıyla seçimden çıkarsa hemen partilerini hayata geçireceklermiş.
Adı geçen isimler bu iddiaları yalanlamadığına, hatta bu hedefle bir internet sitesi açıldığına göre hazırlık var demektir. Zaten Cumhurbaşkanımız Erdoğan da geçtiğimiz günlerde miting meydanlarında “Anlaşılan o ki, AK Parti çatısını beğenmeyip kendilerine başka mecra arayanlar var. Beraber yola çıktığımız insanlar şimdi bizim trenden inip başka trene biniyor” derken bunu doğrulamıştır.
Yazımda kurulması düşünülen bu partiyi değerlendirmek istiyorum. Aslında önceki gün gazetemizde değerli yazarımız Ali Erkan Kavaklı Bey nefis bir yazı ile konuyu analiz etti.
Elbette siyasetçi değilim. Siyaset bilimci hiç değilim. Ancak 50 yıldır politikadaki hareketleri yakından takip eden ve insanlarımızın nabzını tutan biri olarak görüşlerimi yazmalıyım.
Kanaatimi önce söyleyeyim: Bu parti tutmaz. Ayrıca insanlarımız arasında yeni bir çekişmeye ve lüzumsuz tartışmalara yol açar. Aldığı maksimum % birkaç oy ile de ancak iktidarın gücünü düşürür ve gayri milli çevrelere cesaret verir. Neden mi fazla rey alamaz?
*Bir defa adı sayılan eski Ak Partililerin her birinin değişik görüşleri ve eğilimleri var. Onların birlikte hareket etmeleri zor görünüyor.