TAKSİCİLİK dünyanın en zor mesleklerinden biri. Tanımadığınız kişileri araca almak, saatlerce direksiyon sallamak, bazı günler müşteri bulamamak, trafik sıkışıklıklarıyla cebelleşmek... Bu liste uzayıp gider. Biraz sonra yazacağım olay her gün evine ekmek götürmek için direksiyon sallayan dürüst taksiciler için de çok önemli. Yazının konusu onlar değil ama eminim onlar da bu sorunun farkındadır.
Önceki gece Beşiktaş civarından bir taksiye bindim. Bahçeşehir’e gitmek istediğimi söyledim. Güzergâha hiç müdahale etmedim. Orta yaşın üzerindeki taksici açık bağlantı yollarını tercih ederek Mahmutbey’e kadar geldi. Mahmutbey gişelerinden geçerek TEM otoyoluna girdi. Sorunsuz bir şekilde Bahçeşehir gişelerinden çıktı ve beni evime ulaştırdı.
Ayna üzerindeki taksimetreye baktığımda 87 TL’yi gördüm. Ancak gişelerden de geçmiştik o yüzden “Borcum ne” diye sordum. “87 lira taksimetre, 10 lira da paralı geçiş 97 lira” cevabını aldım.
Her gün geçtiğim Mahmutbey-Bahçeşehir otobanın 2.5 TL olduğunu bildiğimden “10 liralık paralı geçişi nasıl yaptık” diye sordum. Taksiciden aldığım cevap çok enteresandı. “Yukarıdan geçişlerden geçtik. Bir tanesi Vatan Caddesi’deydi. Biri Mahmutbey’de diğeri de zaten Bahçeşehir gişeleriydi. Hepsi 10 TL” dedi.
PARALI VATAN CADDESİ!
“Vatan Caddesi’nin paralı olduğunu bilmiyordum, yeni mi yaptılar” diye sormam üzerine, “Havaya kuruyorlar. Vatan Caddesi’ne de kurdular” dedi. Güldüm... “Güvenlik kameralarını, radarları HGS gişesi yaptın, benden de her geçiş için para istiyorsun. Ayıp oldu” dedim. Çıkışıma bozulan Taksici, “Karıştırdım herhalde kusura bakma. O zaman 90 TL ver, yeter” dedi. Ödemeyi yaptım, fişimi de aldım.