Bakırköy’de İncirli Caddesi üzerindeki 3 bin dönümlük arsa kentsel dönüşümle yenilenmeye hazırlanıyor. Ancak sözleşme süreci ve sonrasında yaşananlar, çantacı müteahhitler, yasal boşluklar ve haksız menfaat iddiaları kentsel dönüşüm sürecinin tekrar ele alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
İSTANBUL’un en kıymetli semtlerinden Bakırköy’ün kalbinde İncirli Caddesi üzerinde 3 bin dönüm bir arsa. Arsada tek blok halinde 36 konut var. Her biri net 75’er metrekare olan bu konutlarda yaşayanlardan biri de Pervin Teyze. Kapısı bir gün çalınır, gelenler evleri toplu halde müteahhite vermekten, bu sayede yepyeni bir evde oturacaklarından bahsederler. O da avukat oğlunu arar durumu anlatır. Sitede kiracı olan bir fotoğraf stüdyosu sahibi daha sonra bu sitede 4 bağımsız bölümün sahibi olmuş sonra da yönetici konumuna gelmiştir. Sitenin yenilenmesi gerektiğini vurgulayanların başını da o çekmektedir.
10 BİN TL SERMAYELİ FİRMA
Avukat oğul araştırır. Onun iddialarına göre, yönetici ve bazı
malikler, ana yapının yıkılarak kat karşılığı inşaat yapılması için
yüklenicilerle görüşmeler yapmıştır. Ulaştığı bilgelere göre bazı
kişiler yüklenicilerden kat maliklerini ikna etmeleri karşılığında
yapılması planlanan yeni binadaki 12 adet dubleks daireden 6
adedini istemiştir. Yönetici ve bazı malikler toplu halde bir karar
alınmadığı halde bir firma ile anlaşıp üstüne bir de bağlayıcı ön
protokol anlaşması imzalamışlardır. Avukat araştırmalarını
sürdürür. Protokolde, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin en esaslı
unsuru olan bedel, yani yükleniciye yapacağı inşaat karşılığında
devir edilecek arsa payının miktarı, ne zaman ve nasıl, ne şekilde
yapılacağı, yüklenicinin edimini zamanında ve layıkıyla yapmaması
halinde, örneğin işi terk etmesi, acz içine düşmesi, ayıplı mal
teslimi gibi durumlar için vermesi gereken teminat vs. gibi önemli
hususlar hiçbir düzenlemede yoktur. Üstelik protokolün
imzalandığı firma o güne kadar sadece bir inşaat yapmıştır ve
sermayesi de sadece
10 bin TL’dir.
CAYMA CEZASI 2 MİLYON TL
Kat malikleri tek tek imzaya davet edilir. İmza karşılığında her birine 25 bin TL ödenir. Bu ödemelerin fotoğrafçı yöneticinin hesabından yapılması ise ilginçtir. Maliklerin çoğunluğu protokol vs hiç incelemeden sadece 25 bin liranın karşılığında imza atar. Oysa imzaladıkları protokolden caymaları başka müteahhitlerle görüşmeleri halinde 2 milyon lira tazminat ödemek zorunda oldukları bilgisi yer almaktadır. Avukat ve ailesi iki diğer malikle birlikte dava yoluna gider. Müteahhit firmanın güvenilir olmadığını, hisse paylarının adil dağılmadığını, sözleşmeye uyulmadığı durumda yasal olarak hiçbir güvencelerinin olmadığını iddia etmektedir.