Bu artılarla birlikte planın eksik tarafları da var. Öncelikle, reel sektör bilançolarında yaşanacak hasarın bankaların sorunlu kredilerine ne kadar yansıyacağı sorusu hâlâ gündemde. Bankalar için bu hesaplamaların yapılacağının ifade edilmesi güzel, ancak önünde net rakamlar görmek isteyen yatırımcı için “Bu hesap hâlâ yapılmadı mı?” sorusu gündemde. Bu soru cevaplanmayınca, sorunlu bankaların iyileştirilmesi için nasıl bir yol haritası izleneceği, bütçeden ne kadar fon aktarılacağı gibi kritik sorulara da sıra gelmiyor haliyle.
Bakan Albayrak’ın bütçede ciddi bir sıkılaştırmaya gidileceğini vurgulaması bu sorulara üstü kapalı bir cevap olarak görülebilir. Ancak bu noktada Türkiye’ye yönelik risk algısının iyileşmesi ve yıpranan güvenin tekrar kazanılması için çok daha somut ve detaylı bir bilgilendirme gerekiyor.