Enflasyonun nasıl düşürülebileceği konusunda çok yazı kaleme aldık. Yine de hatırlatalım. Enflasyonu düşürmek için yüksek faiz gerekir. Yüksek faiz talebi yavaşlatır, istihdamı düşürür. Bu nedenle de sevilmez. Ancak enflasyonda kalıcı bir düşüs sağlandıktan sonra piyasa faizleri geri çekileceği için yatırımları ve dolayısı ile potansiyel büyüme kapasitesini artırma şansı doğar. Yani kısa vadede çekilen çile uzun vadede fazlası ile fayda sağlar.
Bedel artar...
Enflasyonla mücadeleyi ertelemek ise kısa vadede günü kurtarır gibi görünse de aslında işleri daha da zorlaştırır ve ileride ödenmesi gereken bedeli artırır. Bugün gelmiş olduğumuz nokta budur. Enflasyon yüzde 7’lerde iken gerekli olan faiz artırımı ekonomide hafif bir yavaşlama yaratacakken enflasyon yüzde 18’de iken gerekli faiz artırımı resesyon tehlikesi yaratacaktır. Üstelik ödenecek daha ağır bedele rağmen kemikleşen enflasyon beklentilerini yüzde 7’lere getirmek bile artık daha zor olacak, daha uzun sürecektir. Peki bu durumda tercih ne olmalı? Kendi elimizle faizleri 10 puan artırıp reel ekonomiyi durma noktasına mi getirelim yoksa bırakalım gittiği yere kadar gitsin mi?