Geçtiğimiz hafta 300 baz puanlık sürpriz bir faiz artırımıyla kurdaki hareketi kontrol altına almaya çalışan Merkez, bu hafta başında da Geç Likidite Penceresi (GLP) uygulamasına son vererek, 2010 öncesi dönemde uygulanan geleneksel koridor uygulamasına geri döndü. Bu şekilde para politikası uygulaması dünyadaki uygulamalarla örtüşmüş oldu. Merkez’in son hamlelerinin ne anlama geldiğini değerlendirebilmek için önce bizi bu noktaya getiren gelişmeleri hatırlayalım.
Geleneksel koridor
Geleneksel uygulamada, merkez bankası bir faiz seviyesi ilan ettikten sonra efektif fonlama faizini politika faizine eşitler. Öte yandan, gün sonunda münferit olarak likidite fazlası ya da likidite açığı çıkarsa bankalar politika faizinin altında belirlenen “borç alma” faizinden fazla likiditeyi Merkez’e yatırır ya da politika faizinin üzerinde belirlenen “borç verme” faizinden Merkez’den borç alabilirler. Yani borç alma ve borç verme faizleri politika faizi etrafında aşırı oynaklığı engelleyici bir bant oluşturur. Uygulamanın en önemli avantajı, para politikası kararlarının net bir şekilde uygulanması ve iletişimidir.