İzlenme oranında 5 bandının üzerinde seyreden diziler sonbahar ekranına taşınmayı garantilerken; son durumları rakip diziler yayına girdiğinde belli olacak. Çünkü aynı temalar ve klişeler etrafında şekillenen senaryolardan hiçbirisi gelecek vaat edecek bir derinliğe sahip değil!
Gündüz ekranında peş peşe yayına giren realiti şovlardan sonra kanallar yeni dizilerini görücüye çıkarmaya başladı, Kanal D Meryem ile sezonu erken açtı. İyi kurgulanmış bir olay örgüsü ile başlayan Meryem; tüm klişeleri içinde barındırmasına rağmen, ne anlattığın değil nasıl anlattığın önemli tezini destekler nitelikte yaptı açılışını. Temelde iki erkek bir kadın hikayesi, yan hikayelerde baskıcı baba, kötücül üvey anne, karşılıksız ihtiraslı aşık ve entrikaları şeklinde yerli dizilerin vazgeçilmezi tüm klişeler mevcut. Ama hikayenin başlangıcı ve yol alma şekli, hızlı kurgusu, sarkmayan sahneleri ile akıcı bir üsluba sahipti.
İyi yazılmış ve çekilmiş ilk bölümlerin uyarlama olması dizi sektörü adına utanç verici bir durum. Neden sektörden kimse biz neden böyle senaryo yazamıyoruz sorusunu seslendirmiyor? Uyarlanan dizinin 3-4 bölümünü ilk bölümde kullanıp, havalı bir giriş yaptıktan sonra, kısa sürede eski tas eski hamam bildik klişe hikaye anlatma şekline dönmek niye kimseyi rahatsız etmiyor? Bu bozulmanın sebebinin uzun dizi süreleri ve uzun süren sezon olduğu bilindiği halde, neden düzeltmek adına girişimde bulunulmuyor sorularını kaçıncı kez soruyorum bilmiyorum ama sormaya devam edeceğim.
16 bölümlük bir diziden en az elli bölüm kotarılmaya çalışıldığında, olay akışının, önermenin ve karakterlerin deforme olacağı bilinen bir gerçek. Uyarlamalarda anlatılan hikayeyi, yapılan mantık hatalarını ya da önermenin defosunu savunmak adına, ama o uyarlama orijinali de öyleydi deme hakkı var mı? Yok tabii. Bu uzun girişten de anlaşılacağı üzere Meryem, 16 bölümlük Güney Kore dizisi Secrets (Secret Love) dizisinden uyarlama. Güç ve paranın satın aldığı kişiler ve değişen hayatlar olarak özetleyebileceğimiz Meryem’de, savcı karakteri üzerinden yapılan zihin operasyonu ya da manipülasyonu ama bu uyarlama bir dizi savunusu ile temize çıkarılamaz. Bu dizi neden uyarlanma ihtiyacı hissedildi? Savcı Oktay karakteri üzerinden vermek istenilen mesaj nedir?
Hikayenin merkezinde, babasıyla birlikte fırında çalışan Meryem, hukuk fakültesini birincilikle bitiren Savcı Oktay ve zengin babasına kafa tutan Savaş var.
Meryem ve Oktay gece yemekten dönerken, Oktay’ın kullandığı araç Savaş’ın nişanlısı Sevinç’e çarpar. İçkili olan Oktay kariyerini düşünerek yaralı kızı olay yerinde bırakır ve kaçar. Kazanın ölümle neticelendiğinden habersiz Meryem, sözüm ona fedakarlık yaparak, iyi niyetinin kurbanı olacağını bilmeden suçu üstlenir İyilikten maraz doğar sözüyle açıklanamaz Meryem’in başına gelenler. İçkili araba kullanılmasına göz yummak, üstüne yalan söylemek fedakarlık ya da iyi niyet midir? Değil ama maalesef senaryo böyle olduğu konusunda ısrarlı. İçkili araba kullanımına göz yummak, devamında kazayı üstlenmek, gerçeği gizlemek fedakarlık değil; yalan söylemektir ve suça iştiraktir. İyilik timsali olarak sunulan Meryem, aşkın gözünü kör etmesine göz yummuş, saftan öte akılsız ve ezik bir kız.