Atatürk Devrimi, Batı’nın demokratik devrimlerinin zaman içinde ötelenmiş bir tekrarı değildir. Yeni tipte milli ve demokratik bir devrimdir.
Batı’daki demokratik devrimler,hiçbir zaman “köylüyü milletin
efendisi” haline getirme hedefini gütmemiştir. Batı’da
köylülüğün feodal bağımlılıklardan kurtarılması, kapitalizme
geniş bir işgücü kaynağı sağlama amacını gütmekteydi.
Batı eğitiminde Köy Enstitülerine benzer bir
kuruma rastlanmaması tesadüfi değildir. Batı’da
eğitimi şekillendiren temel hedef, işgücü
verimliliğini yükseltmek olmuştur.
Oysa Köy Enstitüleri, devrimin nefesini köylere taşımak için
köylülüğün kendi içinden Cumhuriyet önderleri yetiştirmeyi
amaçlamaktaydı.
Üretkenlik düzeyinin yükseltilmesi, feodal hakimiyetin
yıkılması hedefine tabi olarak ele alınmaktaydı.
ORTAK HEDEF: MİLLETLEŞME
Atatürk Devrimi’nin eski tip demokratik devrimlerle ortak
yönü, devrimin temel toplumsal gücünün millet olmasıdır.
Ama
emperyalizm çağında devrimin milletleri, ezilen-gelişen
milletlerdir. Milletin ağırlık merkezinde de, emekçi kesimler
yer alır.
Milletleşme süreci, üstünde ulusal pazarın oluşacağı ve
emperyalizme karşı güvenliği sağlanmış bir
vatan gerektirir.
Demokratik devrime milli niteliğini katan, bu gereksinimdir.