ABD, günümüzde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en zayıf dönemini ve Amerikan İç Savaşı’ndan bu yana kendi içindeki en derin parçalanmışlığı yaşamaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla dünyanın tek “süper gücü” konumuna gelen Amerika, aradan üç onyıl bile geçmeden nasıl bu hale geldi?
‘ÜÇ DÜNYA’ KURAMI
Dünya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından önce de iki kutuptan büyüktü. ABD ve Sovyetler Birliği kutupları, “Birinci Dünya”yı oluşturmaktaydı. “İkinci Dünya”nın bileşenleri, ABD dışındaki ikincil kapitalist-emperyalist devletlerdi. Bu ülkeler, başta Avrupa olmak üzere birleşerek ABD’ye karşı rekabet güçlerini arttırmaya çalışıyorlardı. “Üçüncü Dünya” ise, bağımsızlık, kurtuluş ve devrim mücadelesi veren ezilen ülkelerden oluşmaktaydı. Üçüncü Dünya’nın dünya ekonomisi içindeki payı küçük, ama siyasal ve ideolojik mücadeledeki yeri büyüktü. Batı toplumları dahil bütün dünyada insanlığın geleceğine ilişkin umutları ayakta tutan “Üçüncü Dünya”nın mücadelesiydi.
EMPERYALİZMİN DİZGİNSİZLEŞMESİ