Her bayram bir “yenilenme” vesilesidir. Bayramlarda umutlar
tazelenir ve geleceği kurmak için yeniden güç toplanır. Bayram
gücünün kaynağı, toplumsal dayanışmadır. Yenilenme dileklerimle
herkesin Kurban Bayramı’nı kutlarım.
İNSALIK NASIL YENİLENİR
Bugün dünyamız da yenilenmenin sancılarını yaşamaktadır. İnsanlığın
yenilenmesi, devrimlerle ve onları izleyen uygarlık atılımlarıyla
gerçekleşir. Tarih, toplumsal sistemlerin yükseliş ve iniş
süreçlerine koşut olarak, uygarlık taşıyıcılığının sürekli olarak
el ve yer değiştirmesine tanık olmuştur.
Bir toplumsal sistemin çöküş süreci, onun insanlığın ilerlemesine
yapabileceği katkıları tüketmesiyle başlar. Sistem giderek
gelişmenin üstüne örülmüş bir kabuğa dönüşür. Tarih boyunca bu
kabuğun sistemin kendi merkezinden kırıldığı görülmüş değildir.
Çünkü merkez, sistemin en güçlü olduğu yerdir. Kabuk hep dışarıdan,
çevrede yer alan, ama sistemin yükseliş döneminde insanlığa
malolmuş kazanımları özümseyen ve güçlü bir gelecek özlemine sahip
toplumsal güçler tarafından kırılmıştır. Geriden gelenler arasında
görece en ileri olanlar uygarlık bayrağını devralmışlardır.
UYGARLIĞIN ARTÇILI DEĞİL ÖNCÜLÜĞÜ
Atatürk Devrimi, ülkeyi “muasır medeniyet seviyesinin üstüne
çıkarmayı” kendine hedef edinmiştir. Seçilen konum, uygarlığın
artçısı olmak değil, öncüleri arasında yer almaktır. Bilimde daha
önce çözüme kavuşturulmuş sorunlar üstünde eşelenilmez. Bilimi
ilerletmek, geçmiş birikimi özümseyip kendine malederek, bu temelde
yeni sorunların çözü...