İnsanlığıntarih boyunca gerçekleştirmiş olduğu birikim ve kazanımlar, kimin tarafından ve nerede elde edilmiş olurlarsa olsun, bütün insanlığın malıdır. Ama bu birikim ve kazanımların belli bir coğrafyada toplumsal ilerlemeye kaynaklık eden bir güce dönüşmesi, ancak o coğrafyaya “maledilmeleri”yle olanaklıdır. Bu, evrensel olanın “yerlileştirilmesiyle”, özümsenerek yaşamın doğal bir parçası haline getirilmesiyle gerçekleştirilir. Atatürk Devrimi, insanlığın bütün kazanımlarına sahip çıkarak, onlardan devrimin ilerletilmesinde yararlanmıştır. Bu anlayışa göre “evrensel”, “milli”nin karşıtı değil, “milli olan”ın güç kaynağıdır. Evrensel bir değer, ilk yapıcısı kim olursa olsun, onu içselleştirdiğimiz, onun taşıyıcısı ve yürütücüsü haline geldiğimiz sürece, “Türk ve milli”dir.
KAZANIMLARIN GERÇEK MİRASÇILARI