Toplumsal mühendislik, “akla” değil, “dürtü”lere yönelir.
“Akılla bağdaşmayan” bir toplumsal cereyan, ancak dürtülerin akla
galebe çalması sağlanarak yaratılabilir. Cereyanın “kapsama” alanı,
“serpme kahvaltı” usulüyle genişletilir. Böylelikle sofrada kendi
dürtüleriyle uyum halinde unsurlar bulan daha geniş bir çoğunluk
“kucaklanmış” olur.
KARMAŞALARLA DÜŞÜNME
Dürtüler, düşünsel gelişimde “karmaşalarla düşünme” aşamasına
karşılık gelir. Bu aşamadaki düşünsel süreçlerde eksik olan,
“neden-sonuç” ilişkileridir. Kavramlar, nedenselliğin dayattığı
herhangi bir sıradüzen olmaksızın, kendi aralarında gelişigüzel
ilişkilendirilmiş şekilsiz yığınlar oluşturur. Toplumsal
mühendislik, bu şekilsizlikten, zihni neden-sonuç ilişkilerinin
“tahakkümünden” kurtararak “özgürleştirmek” amacıyla
yararlanır.