Çünkü insanlığa yapabileceği katkıları tüketen bir sistem, varlığını ancak “yıkım gücü”ne dayanarak sürdürebilir. Karşı devrimin yıkım gücüne karşı koymanın yegâne yolu, onu etkisizleştirecek devrim gücünün inşasıdır.
KAVRAM SAHTECİLİĞİ
Salt yıkım gücü, çıplak olduğu ölçüde dayanıksız olur.
Meşrulaştırma çabası, yıkım amacını örtülemeyi gerektirir. Yapma yollarının tıkandığı bir ortamda, örtü ister istemez bütünüyle gerçeklikten koparak sanallaşır. Sistemin önünde kalan tek yol, “kavram sahteciliği” haline gelir.
Geçmişte insanlık nezdinde itibar kazanmış bütün kavramlar, içleri boş birer ambalaj malzemesi haline getirilerek piyasaya sürülür.