Milli devlet, milletin örgütlenmiş haline dönüştüğü ölçüde güçlü
olur. Bir hükümete milli niteliğini veren, yalnızca millet adına
doğru program ve siyasetlere sahip olması değildir. Millilik, aynı
zamanda milletin gücünü etkin bir biçimde açığa çıkaracak bir
örgütlenmeyi ve milleti seferber etme yetisini de gerektirir.
İnsanlığı ilerletecek temel toplumsal gücü “millet”in oluşturduğu
tarihsel bir dönemde, milletin değişik kesimlerini birleştiren
ortak hedef, emperyalizmin altedilmesidir.
HALK İÇİNDEKİ ÇELİŞMELERİN DOĞRU ELE ALINMASI
Ama bu ortak hedef, farklı kesimler arasındaki çelişmeleri
ortadan kaldırmaz. Başarı için gerekli olan milli birlik, ancak
“halk içindeki çelişmelerin” doğru ele alınmasıyla sağlanabilir.
Çağımızın demokratik devrimlerinde milletlerin ağırlık merkezi,
emekçi kitlelerdir. Onun için özellikle emekçi kitlelerin
örgütlülük düzeyleri, yalnızca emperyalizme karşı mücadele
bakımından değil, aynı zamanda milletin birleştirilip iç cephenin
sağlamlaştırılması açısından da belirleyici bir öneme sahiptir. Bu
nedenle bir ülkede işçi sendikaları, çiftçi kooperatif ve
birlikleri, meslek odaları, gençlik ve kadın örgütleri, esnafların,
iş adamlarının ve tüccarların birlikleri, özetle demokratik kitle
örgütlerinin düzeyi, devletin milli niteliğinin somut göstergeleri
arasında yer alır.
‘SİVİL TOPLUM KURULUŞU’ KAVRAMI
Ülkemizdeki kitle örgütleri ve meslek odalarının 1980’lerde hız
kazanan neoliberal saldırının odak noktalarından birini oluşturmuş
olması, bu açıdan son...