Semih Koray Aydınlık Gazetesi

Türkiye Osmanlıcılık-mandacılık kıskacına hapsedilemez

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ABD’nin tek süper güç olarak kalması, devrim mücadelesini bütün dünyada eskisine göre daha geri mevzilere sürükledi. Varoluş sorunuyla karşı karşıya...

13 Mart 2018 | 253 okunma

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ABD’nin tek süper güç olarak kalması, devrim mücadelesini bütün dünyada eskisine göre daha geri mevzilere sürükledi. Varoluş sorunuyla karşı karşıya kalmak, Ezilen Dünya’nın kurtarıcı güç olarak “millet”i yeniden ve bu kez daha derinden keşfetmesine yol açtı. Çin’in “mucize” olarak nitelenen ve Ezilen Dünya’nın içinden bir Gelişen Dünya’nın çıkmasında başı çeken gelişmesi de en önde Batı Asya olmak üzere Amerikan emperyalizminin saldırılarına karşı direnişin yükselmesi de hep bu milletin yeniden keşfinin ürünleri olarak ortaya çıktı.

MİLLİYETÇİLİK VE HALKÇILIĞIN ÇATIŞTIRILMASI

İkinci Dünya Savaşı’ndan 1980’lere kadar olan döneme damgasını vuran, Mao’nun betimlemesiyle “devletlerin bağımsızlık, milletlerin kurtuluş, halkların devrim” istemesiydi. ABD, bu cereyana karşı durmak için, milli demokratik devrim kavramının temelinde yatan iki ana çizgiyi, milliyetçilik ve halkçılığı karşı karşıya getirip çatıştırma yolunu seçti. Milliyetçilik, Orta Çağ unsurlarıyla da donatılıp antikomünizmin peşine takılarak “Amerikancılaştırılmaya” çalışıldı. Milliyetçiliği antiemperyalist özünden arındırma çabası, Atatürk Devrimi’nin keskin bir öngörüyle bir araya getirmiş olduğu milliyetçilik ile halkçılığın arasına kama sokmayı amaçlamaktaydı.

ABD’NİN HESABA KATMADIĞI ETKEN

ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ezilen milletleri doğrudan hedef tahtasına koydu. Onun dilinde küreselleşme, Ezilen Dünya’nın milli dev...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli demokratik devlet ve kalkınma (1) 16 Nisan 2022 | 90 Okunma Üniversite yönetimi sorunu 09 Mart 2021 | 30 Okunma Moskova’nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika Planı-2 08 Ekim 2019 | 201 Okunma Moskova’nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika Planı-1 01 Ekim 2019 | 429 Okunma Bilinç ve sahte bilinç 17 Eylül 2019 | 70 Okunma