Hızla seçim sandığına yaklaşırken ittifakların bizlere sunduklarına baktığımızda ortaya garip bir durum çıkıyor. Olan biten bir zamanlar Demirel’in “kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum” repliği şeklinde akıp giderken iş, demokrasi ve gerekleri konusuna gelince ise o kadar da tatminkar değil. Milleti ve Cumhuru ile her kesimin bagajları bir sürü engelle dolu.
Ekonomik kriz içinde iken ekonominin sürekli gündemde olması da normal.
Seçim arifesinde maaşlara yapılacak her zammın toplumda özellikle sabit gelirlilerde olumlu bir etki bırakacağı muhtemel. Ancak, bu zammın getirisi kadar götürüsü de olabilir. Çok açık ki, Ak Parti kendi seçmen tabanını düşünerek böyle bir adım attı ve muhalefet de iktidardan geri kalmayarak bu zammı az bulduğunu belirterek hem daha fazla olması hem diğer kesimleri de kapsaması gerektiğini dillendiriyor.
Korkarım sonuç ne olursa olsun seçimden sonra dışarıdan sıcak para girişi olmaması halinde bugünkünden çok daha büyük bir krizle karşı karşıya kalmamız muhtemel.
Yabancı sermayenin nasıl geleceği ise bir muamma. Cumhur İttifakının devamı halinde Batı sermayesinin ülkemize yeterince ilgi göstermeyeceği belli.
Peki...