Türkiye, 24 Haziran ile birlikte 3. Cumhuriyet’e geçerken ilgilenmemiz gereken asıl konu: Yeni düzende eski düzenin yok sayılmış, ezilmiş ve hor görülmüşlerinin de kendilerine gerçekte bir yer bulup bulamayacakları. Artık pek çok konu bir kararname çıkarmak kadar kolay halledilebilir. Nitekim yeni dönemin vaadi bürokratik duvarları kaldırmaktı. Türkiye son günlerde daha çok Adnan Oktar ve Kedicikleri ile meşgul ve maalesef her tarafımızdan ikiyüzlülük ve riyakarlık akıyor. Bugün önümüze suç diye konulanların çoğu dünde iddia edilirken aleyhte hemen hiçbir söz söylemeyen, susan hatta övgüler dizenler bugün Adnan Oktar’ı FETÖ kadar tehlikeli ilan ederken, geçmişte bir şekilde onaylamış cemaat-tarikat ileri gelenleri ise günah çıkarma yarışında. Unutmayalım ki kim olursa olsun adalet hepimiz için bir gün lazım olabilir. Velev ki Adnan Oktar suçlu; o bile adil yargılanmayı haketmektedir.
***
Alevi Çalıştayları sırasında şu tespitte bulunmuştum; Alevi sorunu çözülürken aslında Sünnilik sorununu da çözmeliyiz. Maalesef muhafazakârlar devlet tarafından Sünniliğe giydirilen elbiseyi yırtıp atmak yerine bu elbiseyi maharetle kesip biçip üstlerine oturttular ve halka da çok makbul bir şeymiş gibi büyük ölçüde kabul ettirdiler.