Eş dost ziyaretleri çerçevesinde son 15 günde neredeyse Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna yol aldım. Bu yollardan daha önce de geçtiğim için dün ile bugün arasında az da olsa bir kıyas yapma şansına sahibim. Antep, Urfa, Diyarbakır, Elazığ, Tunceli derken geçtiğim yerlerin maddi alt yapısındaki değişim oldukça çarpıcı. Her ne kadar Türkiye’nin büyük bir kısmının TOKİ köylerine dönüşmesi gibi bir vasatlık varsa da insanların genel hayat kalitelerinde ciddi bir yükselme var. Bugün arkasından haklı-haksız birçok eleştiri getirdiğimiz ‘Barış Süreci’nin olumlu etkileri her yerde kendini maddi temeller üzerinden gösteriyor. Şehirler adeta bu dönemde ihya olmuş, insanlar barışın tadını almış ve kısmen huzurun ne demek olduğunu hissetmişler. Dahası en sivri siyasi çizgiye sahip olanların bile ekserisi artık şiddeti geçmişteki gibi çözümün bir parçası olarak görmüyor. Barış sürecinde yaşananlar ve yapılan hatalar öyle ya da böyle geniş halk kitleleri üzerinde barışa dair bir farkındalılık yaratmış. Eleştiriler olsa da sonuçta barış isteği ve arzusu ağır basıyor. Devletin de bu istek ve arzuya bir karşılık vermesi bekleniyor.