İlginç bir ülke olduğumuz kesin. Bazı hassasiyetlerimiz için dünyayı yakarken, hassasiyetimizin asıl olması gereken yerlerde ise gıkımızı bile çıkarmıyoruz. Birileri için büyük bir rahatlıkla “kalbini mi açıp baktık ki hüküm verelim” diyerek topu taca atarken birileri içinse hükmü baştan vermeyi kendimizde daim bir hak olarak görüyoruz, çünkü biz hak ve gerçek üzereyiz. Yanlışlarımız, eksikliklerimiz asla üzerinde olduğumuz doğru yola zarar veremez. Karşıdakiler ise sureti haktan görünseler dahi onlar zaten düpedüz sapıklık içindedir, dolayısı ile de onların hata yapma, yanılma, kandırılma ihtimalleri yok ve onlar düpedüz yanlışın kendileridirler.
Bu tavır alış bizde o kadar köklü ki sağdan sola, soldan sağa Türk toplumunun her kesiminde görebilirsiniz. Neden? Çünkü bizde ortalama ahlaki bir birliktelik yok. Ne dinde ne düşüncede tutarlı olmak gibi bir derdimiz yok.
Solcu geçinen patronlarımız iş yerlerinde küfrettikleri kapitalistlerden daha acımasız olabilirken, dindar patronumuzda çok rahat bir şekilde bir azgına yakışır tavırlar sergileyebilmektedir. Bunda da hiçbir beis görmeyiz.
Din ya da ideoloji bize bir takım temel veriler sunar ve bu temel verilerin...