Dünyanın hiçbir yerinde insanlar keyfi sebeplerle göç etmiyor, ister iç isterse dış göç olsun göçün arkasında birçok sebep olabiliyor.
Türkiye de dahil dünyanın hiçbir ülkesinin anlık yoğun ve düzensiz göçleri kaldırabilecek gücü yok. Sel gibi kapılara yığılan kitleler içeride ister istemez probleme sebep olacaktır. Bu nedenle bu tür problemler karşısında devlet kurumlarının zamanında oluşturulması ve birçok farklı senaryoya göre hazırlıklı olması gerekir.
***
Ben, 70’li yıllarda büyük şehirlere göçen bir ailenin çocuğu olarak; susuz, elektriksiz, kanalizasyonsuz, asfaltsız bir mahallede büyüdüm. Saydıklarımın hepsi sonradan yavaş yavaş geldi. Oturduğum mahalle Ulus’a 7, Kızılay’a 9 km mesafede idi. Bazı geceler yüksek tepelerden Anıtkabir’i ve merkez Ankara’nın ışıltılarını hayranlıkla seyrederdim.
Hatırladığım kadarı ile o günün Ankaralı beyefendileri bizim gibi gecekondu sakinlerinden hiç hazzetmezlerdi. Seçim zamanları dışında da pek arayıp soranımız olmazdı. Halimiz köylüden hallice idi. Sütü komşudan, yumurtayı kümesinizdeki tavuktan almak sıradan durumlardı. Herkesin bahçesinde bir iki meyve ağacı ve sebze bahçesi de mutlaka...