Eğitim-öğretim söz konusu olduğunda geçmişe gitmek ve yaşananları tekrar tekrar tahlil etmek kaçınılmaz bir durum ancak geçmişe fazla takılı kalınca bu kez de önümüzü göremiyoruz. *** Geçen hafta 8 ya da 9. sınıfın baraj sınıfı olarak belirlenmesi ve her öğrenciye akademik eğitim dayatmasından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulamıştım. Yeni sistemin hedefi öğrencilerin doğru yönlendirilmesi ve bunun için de herkesin kabul edeceği kriterlere sahip bir öğrenci Bireysel Takip Sistemi’nin (BTS) oluşturulması gerekiyor. BTS ile öğrenci kazanımları düzenli takip edilmeli ve elde edilen veriler ışığında da öğrenciler lisede hangi tür müfredat yoğunluklu okullara yönlendirilecekleri ile ilgili net kriterler oluşturulmalı. İstenen akademik yeterliliğe sahip olamayan öğrenciler mesleki eğitime yönlendirilmeli ve bu işin de sulandırılmasına izin verilmemelidir. Kontenjan yetersizliği ve yüksek talep nedeniyle gözde (nitelikli(?)) okullar için ise yeterli BTS sonuçlarına sahip öğrencilerin girebildiği öğrenci seçme sınav-değerlendirmeleri yapılmalı. Nitekim 90’lı yıllara kadar Fen ve Anadolu Liseleri sınavlarına her öğrenci başvuramazdı. Mesleki eğitim veren okullardaki çok tercih edilen bölümler için de benzer kıstaslar getirilmeli. Spor ve Güzel Sanatlar Lisesi gibi özel yetenekle öğrenci alan okullara öğrenci kabulünde ulusal ve uluslararası başarılar elde etmiş, gelecek vaat eden öğrenciler için + puan verilmeli ve bu öğrenciler için kontenjanlar ayrılmalıdır.