Bu hafta yıllarını büyük bir samimiyetle engellilerin hayatına dokunabilmek için harcamış, Çorlu ve TSD (Türkiye Sakatlar Derneği) Çorlu şubesinin eski yöneticilerinden biri olan Serdar (İyidoğan) abinin sitemkâr mektubunu sizlerle paylaşmak istiyorum. “Farkındalık yaratırken tükettiğimiz günler! Yılın 365 günü herhangi bir mesleği, tarihte yaşanmış ulusal ya da uluslararası bir olayı anıyoruz. Hatta bazı günlere iki, üç anmayı sığdırıyoruz. Tüm bu günlerden belki ancak on tanesi gerçek yerini buluyor. Çoğunu ise hem bireysel hem de kurumsal olarak sadece tüketmek ve ben de oradaydım deme konforunu yaşamak, yoklama kaçağı olmamak için anıyoruz. Ve yine elimizin altında kolayca ulaşabileceğimiz araçlar olsa da “gün”ün anlam ve önemi ile ilgili “nedir, ne değildir?” diye küçük bir araştırmayı dahi yapmıyoruz. Sosyal medya üzerinden hoşa gidecek her paylaşımı doğru mu değil mi bakma zahmetine girmeden paylaşabiliyoruz. Günün moda deyimiyle her şeyi “farkındalık” yaratma adına ucuz bir meta gibi tüketiyoruz. Güncel bir örnek verirsem; kadınların seçme ve seçilme günü kutlu olsun diye paylaşım yapıyoruz ama “Kim seçildi? Nasıl seçildi? Ondan önce kadınlar nasıl bir mücadele verdiler, parti kurmaya çalıştılar mı, bu çalışmalara kimler destek verdi, kimler köstek oldu?” vb. soruların cevapları hakkında hiçbir bilgimiz ve araştırmamız olmadığı gibi “Bilgi Çağı”nda sırf prim yaptığı için papağan gibi aynı tekrarların tekrarlayıcısı oluyoruz.