Türkiye elindeki potansiyeli pek çok konuda doğru ve akıllı kullanmakta ciddi sorunlar yaşıyor. Siyaset sorun çözmekten çok güç devşirmek için kullanıldığından siyaset ve siyasiler de ana problemleri çözmekten daha çok günü kurtarma derdinde.
Özellikle İstanbul ve büyükşehirlerdeki belediye başkanlığı mücadelesinin altında da maalesef bu çarpık ilişki var. Kimin daha iyi hizmet üreteceği değil de o devasa kaynakları kimin kullanacağı daha önemli.
Türkiye’deki pek çok sektör SOS veriyor çünkü çok ciddi bir kalifiye eleman sorunumuz var. Nispeten genç bir nüfusa sahibiz ama işsizlik ve kalifiyesizlikte de zirvedeyiz. Kağıt üstünde Almanya’yı kıskandıracak istatistiklere sahibiz ama gelin görün ki işin gerçeği hiç de öyle değil!..
12 yıllık zorunlu eğitim dayatması gençleri hayatın gerçeklerinden uzaklaştırırken aileleri de çaresiz bırakıyor. Çünkü, kurduğumuz çarpık sistemde mezun öğrencilerin neredeyse tamamına yakını bir şekilde üniversiteye devam ediyor. Aile desteği, devlet ve kurumların verdiği az-çok burslarla...