Bu yıl üniversite sınavlarına girmek için 3 milyon 120 bin 870 aday başvurup ücretini ödemiş ancak 301 bin 508’i sınava girmemiş. Sınava girip yerleştirme puanı hesaplanan 2 milyon 755 bin 301 adaydan ise 1 milyon 85 bin 96’sı ise hiç tercih yapmamış; dahası 168 bin aday da kazandığı bölüme kayıt yaptırmamış. Okurken okuduğu bölümü her sene terk eden on binlerce genç var.
Bu rakamları nasıl okumak gerek?
Herkes meşrebine göre yorum yapabilir. Yapılıyor da zaten.
Yakın bir gelecekte bu sayıların artarak yükseleceği muhtemel ve bence yükselmesi de iyiye işaret olacaktır. Çünkü, mevcut hali ile birileri ne kadar övse bile bizim üniversitelerin çoğunun üniversite ile uzaktan yakından alakası yok.
Üniversitenin evrensel karşılığı ile bizim beklentilerimiz uyuşmuyor. Gelişmiş ülkelerde insanlar üniversite eğitimini biraz da tatmin ve kişisel gelişim için isterken biz de ise daha çok iyi bir iş ve meslek sahibi olabilmek için önemsiyoruz.
Bu acı gerçeği gençler büyüklerinden hızlı kavrıyor orası kesin ama yapacakları çok da fazla bir şey yok gibi. 20 yaşı devirdikten sonra insanın el becerilerini geliştirmesi ve içinde gizli kalmış istidatları ortaya...