Dünya hızla yeni bir çağa doğru ilerlerken eğitimin nasıl olması gerektiği hemen her ülke gibi bizim için de önemli bir konu. Klasik eğitim sistemleri bir noktadan sonra yetmiyor. Bu nedenle özellikle anaokulundan üniversiteye hemen her kademede ciddi reform ihtiyacımız var ve bunun da çok fazla geciktirilmemesi gerekiyor. Özal’la başlayan meslek sahibi olmayı üniversiteye öteleme sürecini maalesef her yere üniversite (?) açarak içinden çıkılmaz bir hale getirdik. Yaşanan son kriz de gösteriyor ki en büyük işsizlik oranı güya yüksek eğitimli (!) olan nüfus arasında. Gençler mezun oldukları alanlarda iş bulamıyor. Bunun iki yönü var, ya aldıkları eğitimin piyasada karşılığı yok ya da aldıkları eğitim ve sahip oldukları beceriler yetersiz. Bu nedenle de gençlerimizin çoğunluğunun amacı kendilerini geliştirmek ve özel sektörde bir yere gelmektense daha çok devlet memuru olabilmek… *** Önümüzde iki yol var. Birinci yol, orta son ya da lise 1. sınıfın pek çok anlamda baraj sınıfı olması ve temel derslerden ülke çapında yapılacak değerlendirme sınavlarından yeterlilik alan-alamayan öğrencilerin bu değerlere göre yönlendirilmeleri yapılmalı.