Havaların ısınması ile günlük rutinimiz de değişiyor. İşi uygun olanlar sağa sola kaçma eğilimde. Parası olanlar şehirleri terk ediyor. Bizim gibi kısıtlı olanlar da sılayı rahimle idare ediyor. Ben biraz şanslı gibiyim çünkü akrabalar neredeyse Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna dağılmış durumda. Hemen her bölgede çat kapı çalıp gidebileceğim birkaç kapımız var çok şükür. Allah olmayanlara nasip etsin.
Yoksa mali güçle bu kadar dolaşmak Türkiye şartlarında orta halli bir aile için mümkün değil.
Yaz dönemlerinde aile büyüklerimiz uzak yerlerde oldukları için uzun seyahatlere çıkmak zorunda kalıyoruz. Tabii bu da hem ülkenin farklı yerlerini görmek hem de ekonomik gidişatı yakından görmek açısından faydalı oluyor.
2010’dan aşağı yukarı 2020’ye kadar ufak tefek problemlere rağmen ekonomik veriler çok da kötü değildi. O günkü gelirimiz de ortalama civarda idi ancak uzun seyahatler bizi çok da zorlamıyordu. Şu an ise sadece yol masrafımız bile çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
Gittiğimiz her yerde insanlar var ve insanlar geziyormuş gibi görünüyor. Dikkatimi çeken en ilginç durum, neredeyse gurbetçiler dışında cebinde nakit para ile harcama yapan yok denecek...